Ad

Besler Şifa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Besler Şifa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tıbbi ve aromatik bitki tohumları 30 üreticiyle paylaşıldı

Projemiz için köylerde tıbbi ve aromatik bitki tohumlarını paylaştık. Prohramda Aynısafa (Calendula officinalis), Çemen (Trigonella foenum-graecum), Çörekotu (Nigella sativa), Ekinezya (Echinacea purpurea), Kişniş (Coriandrum sativum) ve Karabuğday paylaşıldı.

Güdül için Şifalı Bitkiler Rehberinde bulunan tohumlarla Tahtacıörencik, Yelli, Kayı, Yeşilöz, Karacaören de 30 üretici ile buluştuk. Programda konuşan Mustafa ÇETİN; "Bu tohumlardan her biriniz 60 metrekarelik bir koleksiyon bahçesi yapabilir. Bu tohumlarının ederi yeniden tohum üreterek seneye başka üreticilerle paylaşmaktır. Rehberimizde detaylı bilgiler mevcut. Bugün biraz ekim ve dikimden bahsedelim" dedi. Tohumların ekimi hakkında kısa bilgiler verildi.

Tahtacıörencik Doğal Yaşam Üreticileri (TADYA) üreticilerinin birbiriyle ile tohum takası ile program tamamlandı. 

Tohum takasında Pembe domates, Kara Nohut, Susam, Kırmızı nohut, Misk adaçayı, Meksika acı biber, Kara fasulye, Meksika mısır, Kale lahana, Kadife çiçeği, Acur, Kedi nanesi, Dereotu, Kabuksuz kabak çekirdeği gibi tohumlar paylaşıldı.


#ŞifaYolu #Güdül #Ankara #SGPTurkiye #BeslerŞifa

#BeslerŞifaAtölyesi

#YeşilOrmanOkulu

#ŞifaYolcuları

#aromaterapi #fitoterapi

#ekoturizm











Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi

GEF SGP desteği ile Besler Şifa Atölyesi olarak Başkent ve İç Anadolu’nun ilk ve tek sakinşehri olan Güdül ilçesi’nde Sorgun Göleti Tabiat Parkı, ormanlık alanları, Kirmir Çayı, Süvari Çayı, İlhan Çayı gibi doğal güzellikleri farkettik ve doğal yaşam üreticileri ile çalışmalar yapmayı hedefledik. 

Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi sürecinde aromaterapi kapsamında “Şifalı Ürünler Atölyeleri” ve ekoturizm kapsamında köylerde “Doğal Yaşam Eğitimleri ve Atölyeleri” yapıldı. Şirdan peynir ve ekşi maya ekmek atölye eğitimlerine köylerden 25 kişi ve doğal yaşam çevrimiçi eğitimlere ortalama 450 kişi katıldı. Proje; Ekoturizm, Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiriciliği ve Doğal Yaşam Eğitimleri ile devam edecektir. Projede Dr. Öğr. Üyesi Gülay Çoksarı ile başlayan süreç boyunca Güdül ve çevresinde yetişebilecek 25 adet tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği ve kıymetlendirilmesi üzerinde duracağız.

Tavsiyelerimiz çoklu üretim olduğunu da unutmayalım. Agroekoloji ve Permakültür ile tıbbi ve aromatik bitkilerin her bahçede yetiştirilebileceğini savunuyoruz. Tabi bu türler tarla, küçük aile çiftlikleri, bahçe ve bostanlar için uygun olduğunu belirtmek isteriz. Daha çok üretici üretebilsin ve daha çok tüketici aracısız bu ürünlere ulaşabilsin diye tıbbi ve aromatik bitkilerin balkonda da üretimi savunuyoruz. 

Rehber için geniş bir literatür taraması yapılarak her bitkinin toprak ve iklim talepleri; arazi hazırlığı ve ekim- dikim; sulama, gübreleme ve bakım; kullanım alanları; hasat ve kurutma özellikleri verilmiştir. Yetiştiricilik için önemli ve kısa bilgiler yanında her bitkinin fotoğrafı verilmiştir. 

Rehberin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Bu rehber sayesinde, tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olunabilecektir ve bitkilerle yaşam için doğal çözümler sunacaktır.

Rehberi indirmek için tıklayınız


Bebek ve anne bakımında aromoterapi atölyesi yapıldı

 Bebek ve Anne Bakımında Aromaterapi...

Aroma terapi kendi işlerini görmek için bir anahtardır. Aromaterapi ile Besler Şifa Atölyesi'nde çok güzel bir toplantı yapıldı.


Aromaterapi nedir, derseniz; bitkilerin tamamen organik olan yaprağı, kökü ve çiçeğinden damıtma yani distilasyon tekniği ile çok yoğun olarak elde edilen uçuğu yağ özlerini kullanarak; hastalıkları önlemek veya oluşmuş hastalıklarda vücudun bağışıklığını güçlendirerek, kendi savunma sistemini desteklemek için kullanılan bir tekniktir.

 

Özellikle doğum sırasında aromaterapinin gücüne inanmak gerekiyor. Ve lavanta, yasemin yağlarını özellikle tavsiye ediyoruz.


Eğitimde;

🍀Konak önleyici,

☘Pişik önleyici,

🍀Burun açar,

☘Bitsavar,

🍀Anne bakımı kremleri üzerinde konuşuldu.


#ŞifaYolu #Güdül #Ankara #SGPTurkiye #BeslerŞifa

#BeslerŞifaAtölyesi

#YeşilOrmanOkulu

#ŞifaYolcuları

#aromaterapi #fitoterapi

#ekoturizm





Şifalı Ot Toplarken Biyokaçakçılık Meselesi

Biyokaçakçılar, canlı türlerini farklı ülkelere götürmek için çeşitli kılıflar kullanıyor. Turist, araştırmacı veya uzman kimliğiyle, Türkiye’nin renkli ekosistemindeki örnekleri yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırmaya çalışan biyokaçakçılar; ekosistem tahribatına sebep oluyor.

Örneğin; kelebeklerin doğadan toplanması, çiçeklerin polenlerinin taşınamamasına,  böylece bitkilerin tohum verememesine ve çoğalamamasına neden oluyor. Bitkilerin çoğalamaması ise bitkilerle beslenen diğer türlerin yaşamını tehdit ediyor.

Yöre halkına veya başka aracılara toplatmak yoluyla yeni tasarım çeşitleri ilaç veya başka bir sanayi ürünü geliştirmek amacıyla araştırma materyali veya genetik kaynak olarak kullanım amacıyla biyokaçakçılık yapılmaktadır. 

Kaçakçılık çalışmaları yabancı araştırmacıların kendileri veya Türk akademisyenler veya öğrenciler aracılığı ile yapılabilmektedir. Biyokaçakçılık konusunda en çok Rusya, Çekya, Fransa, Almanya, Avusturya, İsveç, Hollanda, İspanya, Danimarka, Belçika, Romanya, İsviçre, Macaristan, Japonya, İsrail ve Suriye asıllı kişiler yoğunluk göstermektedir. 2007-2022 yılları arasında 88 biyokaçakçılık vakası belirlenirken, 21 farklı ülkeden 149 kişiye de para cezası kesildi. Bu kaynaklar yurt dışında gıdadan savunmaya kadar pek çok farklı sektörde yeni ürünler elde etmek için kullanılıyor.

Özellikle ülkemizde Kardelen, Lale, Salep, Safran ve Orkide gibi bitkilerin soğanlarını kutu içerisinde çok çeşitli bitkilerin kök tohum örneklerini poşet veya zarar içerisine ve presleyerek hayvanların kelebek böcek salyangoz yılan kurbağa kertenkele gibi canlıları tüp veya şişe veya bez torbalara koyarak kaçıra bilmektedir. Bunun yanında canlı canlıların doku, boynuz, diş, tırnak, tüy, kıl, yumurta, dışkı, meyve, tohum, kök, yaprak, çiçek gibi parçalarını veya buna ilaveten sıvı metal olan kan zehir DNA izolatı gibi şeyler tüp içine konarak yurtdışına çıkarılabilmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitkileri toplayıp ıslah ederek katma değerli bitki halinde satılabilmektedir. Akdeniz coğrafyası ve Anadolu kıtası bitki çeşitliliği açısından fazladır. Biyo kaçakçılığa müsaade vermemek gerekir.


TAB İleri Seviye ilk eğitimi arazi temini konusunda başladı

Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştirmek için arazi arayanlar için Orman arazilerinden tahsis için Merve Güzeloğlu Bilim ve Milli Emlak'ın hazine arazileri için Merve Öncü tarafından bilgi ve deneyimler paylaşıldı. Eğitimde sunum, çeşitli rehberler ve deneyimler aktarıldı.

Deprem, sel, taşkın, iklim değişikliği, kuraklık gibi afetler şehirlerde daha da hissedilir olduğuna değinildi. Sıklığı ve sayısı artacak olan doğal afetler sebebiyle kırsal daha da önemli hale geldiği belirtildi. Arazi temin ederek kırsalda yerimizi almamız gerektiği paylaşıldı.

Bazı Önemli Linkler;

Orman arazilerinden tıbbi aromatik bitki tesisi için arazi tahsisi için kendisine danışabilirsiniz: https://www.instagram.com/mrvguzeloglu/

Milli Emlak'dan arazi ile mürver bahçesi tesis eden Merve Hanımın sayfası; https://www.instagram.com/murverbahcesi/

BALTABBİR; https://www.facebook.com/groups/937472433454389/

Hazine Arazileri kiralanması broşürü; https://webdosya.csb.gov.tr/db/manisa/menu/tibbi-aromatik-brosuru_20191115092313.pdf

Milli Emlak'ın hazine arazilerini kiraya verebileceğine dair mevzuat;bhttps://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/11/20171124-6-1.pdf





KOLAY SABUN TARİFİ

 MALZEMELER

  1. Zeytinyağı 181 gr
  2. Palm Yağı 159 gr
  3. Hindistan Cevizi Yağı 113 gr
  4. Sodyum Hidroksit 64 gr
  5. Su 149 gr

YARDIMCI MALZEMELER

  1. Kil
  2. Sabun Esansı
  3. Sedef Boya
  4. Kurutulmuş Çiçekler
  5. Doğal Taşlar
SABUN YAPILMA YÖNTEMİ

1. Su ve kostiği ölçümleyerek güvenli ve temiz bir kaba alın. Kostiği yavaş yavaş suya ekleyerek karıştırın.

2. Kostik karışımını güvenli bir şekilde soğumaya bırakın.

3. Katı yağları benmari yöntemi ile eritin ve ısıtmaya başlayın.

Sıvı yağları ekleyin ve karıştırın.

4. Karışımlar 40 - 45 dereceye geldiğinde yağı ve kostiği birleştirin. (Karışımlar arası 5 - 6 derece fark olabilir)

5. Puding kıvamına geldiğinde isteğe göre kil, boya, esans ekleyebilirsiniz. Kıvamı yoğunlaşıncaya kadar blender ile karıştırın.

6. Karışımı kalıba yavaşça dökün ve streçle kalıbı sarıp üzerini örtü ile örtüp dinlenmeye alınız.

7. 24 yada 48 saat kalıpta bekletiniz daha sonra kesin ve kurumaya bırakınız. Süsleme için kuru çiçek ve taş ekleyebilirsiniz.



Yüzyılın Afeti Kahramanmaraş Depremi

Kahramanmaraş merkezli ilki saat 04.17'de 6 Şubat 2023 günü meydana gelen ve 10 ilimizi doğrudan etkiledi. Türkiye'nin büyük bölümünde hissedilen deprem nedeniyle Malatya, Gaziantep Diyarbakır, Adıyaman, Adana'da yıkılan binalar oldu. Kahramanmaraş'ta ilk 7,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu depremin ardından Gaziantep'te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana daha kaydedildi. Daha sonra Elbistan'da 7,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD ve AA nın bilgilerinden yola çıkarak bir not hazırladık.

Deprem nedeniyle 10 ilde üç ay süreyle OHAL ilan edilmişti. Eğitime “deprem arası” uzadı Milli Eğitim Bakanı Özer, eğitim öğretime verilen aranın tüm Türkiye'de 20 Şubat’a kadar uzatıldığını duyurdu. YÖK ise tüm yükseköğretim kurumlarında bahar eğitim ve öğretim dönemi açılışının ikinci bir duyuruya kadar ertelendiğini açıkladı.


Afetin Olası Etkileri

2023 Kahramanmaraş Depremi Afet Durum Raporu" başlıklı raporunda 1999 Marmara depreminin verilerini esas alarak can kaybı ve mali hasara yönelik öngörüler hazırladı. Raporda, Marmara Depreminde can kaybı 18 bin 373 kişi, mali hasarı ise 1999 dolar kuruyla 17,1 milyar dolar olarak hesap edildi. Marmara depremi verilerinin kullanıldığı metodoloji ile Kahramanmaraş depremlerinin 72 bin 663 can kaybı ve 84,1 milyar dolar mali hasara neden olacağı öngörüldü. Öngörülen bu mali hasarın 70,75 milyar dolarının konut zararı, 10,4 milyar dolarının milli gelir kaybı ve 2,91 milyar dolarının işgünü kaybı olacağı tahmin edildi. Raporda, illerin milli gelire katkılarındaki azalmaya paralel olarak afete maruz kalan 10 ilin ihracatının, ihracatı göğüsleyen liman altyapısının bozulmasının da etkisiyle, 15 milyar dolar düzeyinin altına düşebileceği tahmin edildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesindeki illerde 927 bin binanın incelemesini tamamladıklarını, 118 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptıklarını bildirdi. Sağlık Bakanlığına göre; Kimliği tespit edilen 1625 çocuğumuz, kimliği henüz bilinmeyen 213 çocuğumuz bulunmaktadır."

AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre yaklaşık 9,800'ü yabancı olmak üzere 35,495 kurtarma görevlisinin sahada görev yaptığı ifade edildi. Depremden etkilenen 10 ilde yaşayan yaklaşık 158 bin kişi bölgeden tahliye edildi. Bu arada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde 41 bin 791 bina için yıkık, acil yıkılacak veya ağır hasarlı tespiti yapıldığını bildirdi.

Deprem bölgelerinde kurulan çadır sayısının 175 bini, konteyner sayısının ise 5 bin 400'ü geçtiğini söylendi. Depremzedeler için 257 noktada çadırkent kurulumunun tamamlandı. TÜRKONFED “2023 Kahramanmaraş Depremi Afet Durum Raporu”na göre ise deprem bölgesindeki 3 milyona yakın konutun 1 milyonu aşkını hasarlı. Hasarlı konutların yerine yaşam alanları kurulması halinde kabaca 1 milyon konteyner eve ihtiyaç olacak.

Gözler Olası İstanbul Depreminde
İstanbul genelinde resmi kayıtlarda 1 milyon 166 bin bina bulunuyor. İBB’nin yaptığı son analize göre 7.5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'da 91 bin 81 bina ağır veya çok ağır hasar, 167 bin 116 bina orta hasar alacak. Yani yaklaşık 250 bin bina hasar görecek. Çalışmalarda 40 milyar dolarlık ekonomik kayıp oluşacağı, Avrupa yakasının güney bölümünün en büyük hasarı alacağı tahmin ediliyor.

Bundan sonra yapılarda ne yapılmalı?
Her yapıda;
  1. İmar planı düzgün hazırlanmış mı,
  2. Deprem yönetmeliğine uygun hazırlanmış mı,
  3. Yapı denetim uygulanmış mı,
  4. Temelde fore kazık yapılmış mı,
  5. Burgulu demir kullanılmış mı,
  6. Beton sağlam karışımı ile hazırlanmış mı,
  7. Perde beton duvar yapılmış mı,
  8. Radial zemin beton uygulanmış mı,
  9. Sismik izolatör kullanılmış mı diye bakılmalıdır.

Şehirde;
  1. Yaygın bir şehirleşme olması,
  2. milli mimariye uygun hafif malzeme kullanılmasını teşvik,
  3. yamaçlara şehir kurulması,
  4. az katlı yapılar kurulması yani yatay mimariyi teşvik eden planlama yapılması.
Tüm kesimleriyle;
Hak yoluna teslim olarak yöntem, ilke, teknik, teknoloji ve yaklaşımlarla bundan sonra;
  1. Mimarlar yıkılmış şehri yeniden kuracak ve sanatçılara alan açacaklar,
  2. mühendisler afete göre teknik ilkeler ve kuralları konuşarak projeler hazırlayacaklar,
  3. kültür insanları afetle kaybolmaya yüz tutmuş milli değerlerimizi konuşacak,
  4. psikologlar tüm afetzedeler ve bizim ruh halimizi okuyacak,
  5. ziraatçılar ve endüstriciler üretim çarklarına dokunacaklar,
  6. mütefekkirler düşünce sistemlerinde afetleri ve geleceğimizi konuşacaklar,
  7. öğretmenler tüm varlığını öksüz ve yetimler öncelikli çocuklarımıza armağan edecekler,
  8. gönül adamları ve dini ileri gelenler yasımızı yaşarken yanımızda bulunacak,
  9. vakıf ve gönüllü kuruluşlar yaraların sarılmasına devam edecekler,
  10. doğa, çevre ve ormanı bilenler yeşil şehirlere öncülük edecekler,
  11. devlet çalışanları ve politikacılar "insanı yaşat ki devlet yaşasın" diyecek.
Yani kısaca herkese bir görev var ve olacak. Haydi başlayalım.































Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu Yarım yüzyılı doldurdu.

Yarım yüzyıldır organik tarım üzerine bilimsel ve deneysel çalışmalar yapan IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu), bu yıl 50. yaşını kutluyor. IFOAM’ın kuruluşu 1972 yılına uzanıyor ve ilk adımlar, Fransa’nın Versay kentinde gerçekleştirilen bir toplantıda atılıyor.

IFOAM’ın uluslararası federasyona katılımı Lady Eve Balfour (İngiltere Toprak Derneği), Kjell Arman (İsveç Biyodinamik Derneği) ve Jerome Goldstein (ABD - Rodale Enstitüsü) gibi organik tarımın öncü isimlerinin daveti ile gerçekleşmiş.

IFOAM’ın organik tarım yolculuğu 1980’de ilerleme gösterdi ve sertifikasyon için kullanılabilen uluslararası geçerliliğe sahip ilk temel organik standartları belirlendi. 1992’de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’na katılarak organik tarım topluluğunu temsil etti. Gıda ve Tarım Organizasyonu (Food and Agriculture Organization - FAO) ile ilişkileri güçlenen IFOAM, organik ve agroekoloji sektöründe, gıda sistemlerine yönelik organik çözümler üretme amacıyla çalışmalar başlattı. 2000’li yıllar IFOAM’ın raporlamaları çalışmalarına kattığı yıllar. 170’in üzerinde ülkeden organik üretim aktörlerinin verilerinin toplandığı, organik üretimin sorunlarının ve çözümlerinin tartışıldığı raporlar sunulmaya başlandı.

Dünyada bir ilk olan “Organik Tohum Konferansı” FAO işbirliği ile organize edildi. Konferansın organik tedarik zincirinin aktörlerini bir araya getiren çizgisi, organik tarım alanında yapılan çalışmalara artı değer kattı. IFOAM’ın organik tarım tanımı (Toprakların, ekosistemlerin ve insanların sağlığını sürdüren üretim sistemi), 2008 yılında gerçekleştirilen 16. Dünya Organik Kongresi’nde kabul gördü ve bu tanım, 2009 yılında Birleşmiş Milletler tarafından da tanındı.

Organik 3.0 vizyonu (Organik tarımı ana akım haline getirerek gezegenin çoklu sorunlarına çözüm arayışında organik üretimden yararlanma), IFOAM Genel Kurulu tarafından 2017’de kabul edildi. IFOAM’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği 20. Dünya Organik Kongresi, Eylül 2021’de, Fransa’da düzenlenmişti. Dijital platform sayesinde konferansları uzaktan izlemek de mümkün olabilmişti.

Bugün IFOAM’ın, yaklaşık 100 ülkeden 700’den fazla üyesi ve 3,1 milyonu aşan organik çiftçi ağı var. 72,3 milyon hektar organik tarım arazisinde faaliyetlerini sürdüren IFOAM, 50. yaşını kutladığı 2022 yılında, organik tarımın insanlara ve gezegene getirdiği faydalar hakkında farkındalık amacıyla #YearofOrganics (#OrganikYılı) hashtag’i ile bir kampanya başlattı.

Kaynak: https://www.ekoiq.com/wp-content/uploads/2022/05/ekoiqsayi99.pdf



Hacamatın Faydaları

 Hacamat, Türkçedeki adıyla "kupa tedavisi" olarak adlandırılan bir tıbbi uygulamadır. Hacamat, hastalıklardan kurtulmak veya belirli hastalıklarda düzelme sağlamak için kullanılan koruyucu bir yöntemdir. Faydaları arasında:

  1. Vücuttaki toksin ve atık maddelerin atılması: Hacamat, vücuttaki toksin ve atık maddelerin atılmasını sağlar.
  2. Sinir sistemi ve depresyon: Hacamat, sinir sistemini güçlendirir ve depresyon belirtilerini azaltabilir.
  3. Baş ağrısı ve migren: Hacamat, baş ağrısı ve migren tedavisinde etkilidir.
  4. Kan dolaşımı: Hacamat, kan dolaşımını iyileştirerek vücudun güçlenmesine yardımcı olabilir.
  5. Ağrı kontrolü: Hacamat, belirli ağrıların kontrolüne yardımcı olabilir.
Bu faydaların tümü uygulamanın yapılış şekline, kişinin sağlık durumuna ve uygulamanın amacına göre değişebilir. 

Yapanın bu konuda riskleri bilmesi, sizi dinleyerek sakinleştirmesi, abdest gibi manevi konulara dikkat etmesi, kameri takvime göre ve muayyen günlere göre yapmasına dikkat ediniz.


Kışlık ve Doğa Dostu Cildinizi Besleyen Formüller

Havalar soğuyor ve iç mekanların havası gittikçe azalıyor bu kuru hava cildinizin matlaşmasına, kurumasına ve bazen de kaşıntıya sebep olabiliyor. Bu tür etkilere karşı vücudumuzun en önemli organı olan cildinizi korumak adına özel doğa dostu formüller vereceğiz.

  1. Ölü hücrelerin yenilenmesi için bir yemek kaşığı pancar suyuna 2 damla badem yağı ve 1 tatlı kaşığı bal ekleyip karıştırın karışımı yüzümüze sürelim. 15 dakika bekledikten sonra yüzümüzü temizleyelim.
  2.  Cildi beslemek ve parlaklığını kazandık kazandırmak için yarım havucun kabuklarını suyunu püre haline getirin. Bu karışıma bir tatlı kaşığı bal ekleyin oluşturduğunuz karışımı yüzünüze sürün 15 dakika sonra yüzünüzü temizleyebilirsiniz.
  3.  Aktif kömür sabunu ile vücudunuzu meydana gelen kaşıntı ve kızarıklıklar için bir duş alabilirsiniz.
  4.  Cildinizin parlaklığı için yarım portakal kabuğunu havanda dövün 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı ile karıştırıp yüzünüze sürdükten 15 dakika sonra temizleyelim. Hem portakal kabuklarının değerlendirilmiş ve hem de cildinizin parlaklığını arttırmış olacaksınız.
  5.  Lavanta hidrosolü ya da gül hidrosolü ile vücudunuzu destekleyici çalışmalar yapılabilirsiniz.

Unutmayın kış vakti vücutta azalan sıvı yani su sebebiyle vücudumuz oldukça nem kaybetmektedir. Tıbbi ve aromatik yağlarla besleyin. En önemlisi bol bol su içmeyi unutmayın.




Beykoz Kent Tarımı Sempozyumu'ndan Kısa Kısa...

Beykoz Belediyesi tarafından organize edilen Beykoz Kent Tarımı Sempozyumuna katılım sağladık.

Sempozyumda oldukça zengin sunumlar yapıldı
"Politika önerileri hakkında ilk söylenebilecek şey: stratejik ve kapsamlı mekânsal planlama belgelerinin geliştirilmesidir."

"Gıda politikaları için dayanışma ve katılımcı organların oluşturularak, işbirliğinin sağlanması ve gıdaya bütüncül bir yaklaşımın ön plana alınması önemli bir adım olacaktır."

"Türkiye'de kentsel tarım açısından eksiklikler; mevzuatın olmaması, kentlerde yeterli alanların olmaması, yerel yönetimlerin kentsel tarıma yaklaşımı, kent çeperinde yer alan tarım arazilerinin kentleşme riskinin yüksekliği şeklinde sıralanabilir."

"Kadim tarımsal üretim faaliyetleri, endüstriyel tarım yöntemlerinin gelişmesi ile birlikte doğal sistem ve yöntemlerden uzaklaşmış, tarımsal kültür yerini tarımsal endüstriye bırakmıştır. Bu arayışlar çerçevesinde gelişen Agroekolojik Tarımsal Üretim Sistemleri ve Permakültür Felsefesi dünya çapında yoğun ilgi ve destek görmeye başlamıştır."

Permatürk Vakfının başkanı Taner Aksel sunumundan örnekler;
1- Tekirdağ Permakültür Agroekoloji Çiftliği
www.sihirlitohumlar.com,
2- Eyüpsultan Belediyesi Çiftliği
www.ekoyerleske.com,
3- Beykoz Belediyesi Ekolojik Park ve
Beykoz Permakürk Vakfı
www.permaturk.org
4- Permakamp kooperatifi
www.permakamp.com
5- İyi çiftlikler
www.yasamibesle.com
www.kokopellisehirde.com

Sunumlar youtube sayfasından izlenebilir; https://youtu.be/a6FpYjVtkrA

Makalenin tamamı için web sayfamıza davetlisiniz. www.beslersifa.com

#KentTarımı
#BeykozSempozyumu

#ŞifaYolu #Güdül #Ankara #SGPTurkiye #BeslerŞifa
#BeslerŞifaAtölyesi
#YeşilOrmanOkulu
#ŞifaYolcuları
#aromaterapi #fitoterapi
#ekoturizm



Dört Daha İyi (4BETTERS) İçin Projemiz İlerliyor.

 Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü FAO 'nun çalışmalarının merkezinde 4DAHAİYİ (#4Betters) yer alıyor.

Herkes için sürdürülebilir ve gıda güvenli bir dünya mümkündür. Şifa Yolu Projesi kapsamında Ekoturizm ve Aromatik bitki eğitim ve atölyeleri ile doğal yaşam üreticileriyle beraberdik. Ekoturizm konusunda analizler yaptık ve altyapı projesini hazırlamaya başladık.

Başkent #Ankara merkeze en yakın #ŞifaYolu ekoturizm rotası dirençli bir gıda üretim destinasyonu olarak hazırlanıyor. Unutmayın gezegenimizi geleceğe hazır hale getirmek için;

- daha iyi üretim (#betterproductıon),

- daha iyi beslenme (#betternutrition),

- daha iyi çevre (#betterenvironment),

- daha iyi yaşama (#betterlife) ihtiyacımız var.

Birlikte çalışırsak kimseyi geride bırakmadan herkes için sürdürülebilir ve gıda güvenli bir dünya mümkün. FAO'nun bundan sonra 10 yıllık ajandası projemizin sağlam temeller atılmasına öncülük ediyor. Bu çalışmayı inceleyen proje ekibine teşekkürler.


Link: https://www.fao.org/strategic-framework/en

#4Betters

#FoodSystems

#Agenda2030


#ŞifaYolu #Güdül #Ankara #SGPTurkiye #BeslerŞifa

#BeslerŞifaAtölyesi

#YeşilOrmanOkulu

#ŞifaYolcuları

#aromaterapi #fitoterapi

#ekoturizm



Tabii Peynir Yapımı

Doğal peynir mayası elde etme usulleri makaleyi Tarım ve Orman Bakanlığı Dijital Kütüphanesinde bulabilirsiniz. İlk kez 1929 yılı Ankara basımı Ziraat Gazetesi'nin 2. cildinde, 20. sayısında yayımlanmıştır. 
(https://kutuphane.tarimorman.gov.tr/vufind/Record/1179834)

Kadim bilgileri, tarihin sayfalarından çalışmaları, çok çeşitli deneyim ve tecrübeleri bu kütüphaneden bulabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

https://kutuphane.tarimorman.gov.tr sayfasını ve sosyal medya kanalarını takip edebilirsiniz.

@dijitaltarimkutuphanesi 

Doğal (Tabii) Peynir Mayasının Yapılma Tarzı

Gerek yerli ve gerekse ecnebi peynirlerin kaffesi peynir mayası vasıtası ile yapılır. Her ne kadar bu mayadan gayri diğer bir takım nebatat usareleri bu işi yaparlarsa da sanayide kullanılanlar hayvanlardan istihsal edilmiş olanlardır. Nebatat meyanında bilhassa mürekkebe fasilesine ait devedikeni, enginar ile diğer fasilelere mensup olanlar vardır. Eski Romalılar taze sağılmış vücut sıcaklığında olan bir sütü, incir dalları ile kırıştırmak suretiyle pıhtılaştırırlardı. Fakat nebatattan elde edilen mayalar, lâzım gelen evsafta olmadıklarından dolayı bu gün hayvani mayalar tercih edilmektedir.

Hayvani mayalar bilhassa memeli hayvanların midelerinde bulunur. Fakat bundan mada mayaya hiç süt ile beslenmeyen kuş ve hatta balıkların bile cihazı hazmilerinde tesadüf edilir. Memeli hayvanlar arasında henüz süt emmekte olan 2-3 haftalık kuzu ve buzağılardan ziyade tercih olunur. Bunların mideleri dört parçadan müteşekkil olduğundan, ancak kitna peynir mayası istihsaline yarar Her ne kadar memleketimizin bir çok yerle- rinde kuzu ve buzağıların hatta oğlakların kitnaları bu maksat için kullanılmakta ise de, her halde bilgisizlik ve diğer amiller yüzünden elde edilen mayalar çok fena tabiattadırlar. Çünkü mayanın istihzarı oldukça güç bir iştir. Maya ile beraber süte ve dolayısı ile peynire çok muzır olan bir sürü mikropları intikal ettirmekte kabildir.

Maya hazırlanması için kaydedildiği veçhile henüz süt emmekte olan 2-3 haftalık bilhassa hastalıksız sağlam zebhi müteakip kitnaları ayrılır. Bağırsakların nihayet bulan bir ucu bir el ile tutulur. Diğer el ile de haricen iyice sıyırmak sureti ile içindekiler dışarıya çıkartılır. Sonra kitnanın dış kısmı, soğuk su ile yıkanarak kan ve yağ habbeciklerinden temizlenir; içi ise kat'iyen su ile yıkanmaz. Zira su ile beraber bütün peynir mayası zayi edilmiş olur. Bunun gibide yine bunların temizlenmesi için bazı kimselerin yaptığı gibi uzun müddet su içerisinde bulundurulmaları caiz değildir. Bunu müteakip kalın ucu yani hafta müntehi olan kısım bir ip ile düğümlenir, diğer ucuna da bir boru geçirtilerek üflenir ve tulum gibi şişirtilerek bağlanır. Dış kısım tekrar soğuk su ile yıkanır, kendi kendine süzülüp kurumak üzere bir tarafa bırakılır:

Badehu küf ve saireden korumak için üzerlerine azıcık asit borik serpilir ve karanlık denilebilecek kadar ziyasız ve fakat havadar kuru bir yerde birbirleri üzerine istif edilmemek şartı ile asılır. Güneş peynir mayasını bozduğundan dolayı şişirilmiş olan kıtaları hiç bir zaman güneşli bir yere asmamalıdır. Havadar, temiz ve kuru olan çatı altları bunlar için en muvafık olan yerlerdir. Fakat bunlara bir sürü haşarat ile beraber sıçanlar da arız olurlar. İşte asit borik hem küflerin teşekkülüne ve hem de bunların azarına mazi olur. Bilhassa kıtanın hafta müntehi olan ucunun asit borik ile iyice sıvanmış olması lâzımdır

Bu halde saklandıktan sonra kullanılmağa başlanır. Maya istihzarında çok taze olan kıtnaların istimali doğru değildir. Çünkü bunlar çok lüzuci bir maya usaresi verirler. Eski olanlar ise kuvvetlerinden bir hayli kaybetmiş olmaları hasebi ile muvafık değildirler.

İyi bir maya istihsaline elverişli olan kıtnalar; orta büyüklükte açık sarı renkte, haricen düz, donuk parlak manzarada ve dahilen ise fazla ihtivalı, kan ve yem pisliklerinden muarra olanlardır. Küflenmiş, başka renkler peyda etmiş, kokuşmuş olanların kat'iyen kullanılmamaları lâzımdır. Bilhassa kırmızı lekeliler ishale tutulmuş hayvanlara ait bulunduklarından, istimale elverişli değildirler.

Kitnalar 2-3 ay kuruduktan sonra içlerin- den maksada muvafık olanlar seçilir, toz ve topraklarından temizlenmek üzere dış taraflar iyice yıkanır, tekrar kurumak için bir ta- rafa süzülmeğe bırakılır, badehu iki uçları kesilip atılır. Bunları atmaktan maksat süte zararlı bakterilerin mümkün mertebede az geçmesini temindir. Zira bu uçlarda bilhassa muzır olanlar fazla bulunur. Bunu müteakip birbirleri üzerine haçvari dizilir ve yumak şeklinde bükülerek bağlanır. Lüzumu oldukça bıçakla kıyılarak kullanılır. Bu usulden mada kitnalar bir de şu suretle hazırlanır:

Takriben bir düzine kadar istenilen vasıfta kitna alınıp tarif olunduğu veçhile temizlendikten sonra tütün gibi ince kıyılarak temiz bir porselen veya içi sırlı çömlek kaba konur. Üzerine 30 gram kadar tuz ile 1 gr. safran çiçeği bir az güherçile ile 100 gr. berrak ve az ekşimtırak peynir suyundan katılır. İyice karıştırılır. 100 litre süte bu suretle hazırlanmış 2-3 gr. kadar kitna kifayet ettiğinden kap muhteviyatı bir terazi vasıtası ile 20-30 gram ağırlığında parçaları ayrılır ve yuvarlak bir hale getirilerek mutedil ve fakat kuru bir sıcaklıkta kurutulur. Bazı yerlerde ise bunlar ocakların içerisine asılmış çıtaların üzerinde bulundurularak dumanla kurumağa bırakılır. Kurumuş yuvarlaklar havadar kuru bir yerde saklanır. Safranın konulması peynir kütlesine bir renk vermek içindir. Miktarı kışın bir az daha fazla olmalıdır.

Kurutulmuş olan kıtnalar doğrudan doğruya süte atılmaz, onlardan dört türlü peynir mayası yapılır:

1 Tabii maya (az dayanıklı)

2- Maya hulasası veya mayi maya (saklanması kabil, evvelkine nazaran daha dayanıklı, şişelerde satılır)

3 Toz maya (fazla dayanıklı, teneke kutularda satılır)

4- Maya tabletleri

Bu dört türlü peynir mayası arasında birincisinden gayri olanların inalleri bir fabrika işi olduğundan zikirlerinden sarfı nazar edilmiş ve ancak ehemmiyetine binaen tabii mayanın ne suretle yapılması lazım geldiğinin izahına çalışılmıştır:

Tabii maya Avrupa'da bilhassa Emental peynirleri için kullanılır. Bu tarzdaki mayanın bizim Kars ve civarında yapılmakta olan Graviyer peynirlerimiz için çok muvafık olacağı aşikar olmakla beraber kaşarlarımız içinde iyi neticeler verir ümidindeyiz. Zira tabii maya, sütü pıhtılaştıran Chymosin" enzimini ihtiva etmekle beraber, peynirlerin kemale gelmesinde büyük bir rol oynayan mühim ve faydalı bazı bakterileri de havidir. Fakat mayanın hazırlanmasında lazım gelen şartlara dikkat edilmeyecek olursa süte aynı zamanda bir sürü muzır bakteriler geçmiş bulunacağından, çok fena bir mahsul elde edilir. Bu iti- barla iyi bir surette yapılamayacaksa, bunun yerine satılmakta olan mayi veya toz mayaların kullanılması her halde daha çok muvafıktır. Tabii maya yapmak için önceden hazırlanmış yani muvafık bir surette kurutulmuş kitnalar alınır. Dış taraflarında bulunan toz gibi pisliklerinden temizlenmek üzere su ile çalkalanıp tekrar kurumağa bırakılır. Bundan sonra peynir yapılacak sütün miktarına göre 100 litre süte 20-30 gram kuru kitna kesilip, temiz, içi sırlı, porselen çömleklerin içerisine konur ve üzerine 10-20 gram kitnaya takriben 3 litre isabet edecek kadar 35 derece sıcak- likta peynir suyu katılır. Şayet peynir suyu bulunmaz veya bunda ir bozukluk olursa o zaman bunun yerine % 3 nispetinde tuzlu su konur. Fakat bu su ancak büyük bir zaruret karşısında kullanılır. Peynir suyunun taze ve bir az sirke ilavesiyle kaynatılmış süzülerek berrak bir hale ürettirilmiş olması lazımdır Zira peynir suyunda hamıziyetin bulunması iyidir. Bu sayede maya ilk önce kalevi mu- hitte yaşayanların yerine faydalı olan hamızı leben bakterileri çoğalırlar; Kalevi muhitte yaşayanlar ise ekseriyetle muzır olanlardır. Badehu porselen kap sıcaklığı değişmeyen bir yere konur ve orada vasati 30 saat kadar 28-32 derecede bırakılır. Sıcaklığın sabit olması maya istihzarı da çok büyük rol oynar. Çünkü muayyen bakteri nevileri için muayyen Sıcaklık dereceleri vardır. Mesela cihazı haz- mi bakterilerinden olup hayvan pisliği vasıtası ile süte geçen ve peynirlerin kabarıp şişmelerine, delik, deşik olmalarına sebebiyet veren Koli bakterileri 37-40 derecede, halbuki diğer bazı hamızı leben bakterileri ise 30 derecede iyi bir surette çoğalırlar. Tabii mayada bu her iki neviden pek çok vardır. Hele Koliler cihazı hazini bakterilerinden olduklarından ziyadesiyle mevcutturlar. O halde sıcaklığın 30 derecede sabit durması bunların faaliyetlerine meydan vermeyeceğinden mayada adetleri gittikçe azalır. Fakat sıcaklığın çoğalması gibi haddinden fazla azalması da doğru değildir. Çünkü müfit olan hamızı leben bakterileri ezcümle (Strektobacterium casei) lazım olduğu veçhile çoğalamazlar.

Sıcaklığı sabit tutulmak için hususi bir takım aletler icat olunmuştur. Meselâ bunlar- dan biri su suretledir;

Alet çifte cidarlı büyük tahta bir dolap- tan ibaret olup, alt tarafında kapalı büyük bir su hazinesi ve bunun üzerinde maya kaplarını koymağa mahsus bir iskara vardır. En üst kısmında müteaddit hava delikleri ile sıcaklığı gösterici bir termometre bulunur. Bununla çalışmak için su hazinesine bir huni vasıtası ile mevsime göre 50-60 derece sıcaklıkta bir su koyuvermek kâfidir. Maya kapları 2-3 saat zarfında 30-32 derecei hararette bulunur ve dolapta sıcaklık ertesi güne kadar 28 ze düşer. Ancak dolabın mümkün mertebede sıcaklığı değişmeyen bir yerde bulunması lazımdır. Soğuk veya sıcak hava cereyanları altında olan yerlerde harareti sabit tutmamın imkanı yoktur.

Maya kaplarını ilk günü 2-3 ve peynir suyu yerine tuzlu su konmuş ise 6-8 defa karıştırmalıdır. Üzerlerinde 24 saat sonra gittikçe kalınlaşan beyaz bir tabaka zar hasıl olur. Bu Mykodermalardan ibaret olup mayiin içerisine havanın girmesini men eder. Bu sayede havadar bir muhitte yaşayan muzır bakteriler ölürler. Halbuki müfit olanlar havasız yerde yaşadıklarından daha iyi faaliyette bulunurlar.

Müfit olan bakterilerden çubuk şeklindeki " hamizi leben bakterileri zamanla tevlit ettikleri hamziyetle peynirlerde şişkinlik ve kabartılar yapan bakterilerin aleyhine çalışırlar. Bu itibarla kapta hamiziyetin tahassulu istenir bir şeydir. Fakat bununda muayyen bir hududu geçmemesi icap eder. Ezcümle 30 saat nihayetinde 40-50 Soksilet Henke! hamıziyet derecesinin bulunması kâfidir.

Bu 30 saatlik müddetin hitamında bir diğer temiz kap alınır, üzerine bir süzgeç konur ve birinci kabın muhteviyatı iyice süzülerek ikinci kaba boşaltılır. Bu esnada ekşimtırak bir kokunun hissedilmesi ve akan mayiin berrak olması lazımdır. Mezkar mayi fazla ihtimara duçar olmamak için derhal soğuk bir yere götürülür ve sütler mayalanıncaya kadar orada saklanır. Bu gibi tabii mayaların umumiyetle kuvvetleri 1: 1200 dir. Yani bu tabi mayanın bir litresi 35 derece sıcaklıkta bulunan 1200 litre sütü 40 dakika zarfında pıhtılaştırır.

Tabii maya ile peynire bir hayli bakteri geçmiş olur. 1 cin 3 taze bir sütte takriben 60000 kadar bakteri varken, tabii mayanın o kadarında 150.000.000 vardır. Bu sebepten bu vasıta ile süte peynirlerin ihtimarında büyük rol oynayacak dehşetli bakteri ika edilmiş olunur. Fakat maya istihzarında lazım gelen şerait temin edilmeyecekse bu sayede süte çok muzır bakterilerde geçmiş olacağından bu gibi ahvalde hepsinden iyisi fenni mayalar kullanmalıdır. Hatalı tabii mayalar şu suretle tefrik olunurlar:

1- Fazla hamizi maya: hamıziyet derecesi umumiyetle 60 Soksilet Henke! derecesinden çok olup, mayiin sathında mykodermadan ibaret beyaz bir zar tabakası yoktur. Bu türlü maya sütü çabuk pıhtılaştırırsa da peynirin suyunu vermesine mani olur. Bu sebepten peynirler yazın çabuk kabarır, şişer ve çatlarlar.

2- Az hamizi maya: hamızı leben bakterilerinin çoğalamamalarından ileri gelir. Sıcaklık fazla olacak olursa bunların yerine Koliler tekessür eder ve ilerde peynirlerin vasıfları bozulur.

3- Kabaran maya: kitna parçalarının peynir suyunun üzerine çıkması ve aynı zamanda da gaz habbeciklerinin görünmesi ile belli olur. Bu hal Kolilerin pek fazla çoğalmasından ileri gelir. Bu türlü maya çok fena korkar, bulanık bir manzara arz eder. Bunun katiyen kullanılması lazımdır.

4- İplik gibi maya: bu da luzuciyet husule getiren bakterilerin bulunmasından veya hamızı leben bakterilerinin zamanla bu hassayı iktisap etmelerinden ileri gelir. Bu türlü maya ile yapılan peynirlerde peynir suyu kolaylıkla çıkmaz, çatlaklar peyda olur.

Kabaran ve iplik gibi maya husulünde kapların kaynar sodalı su ile iyice yıkanmış olmaları ve hatta ateş üzerinde kızgın bir ha le gelinceye kadar bulundurularak taksim edilmeleri ve yeniden taze peynir suyu kullanılması lazımdır.

Maya kaplarına katılacak peynir suyunun diğer günlere saklamak için tabii mayanın bir kısmına evvelce kayıt olunduğu veçhile berraklaştırılmış 50-55 derece sıcaklıkta 5-10 kısım peynir suyundan konur. Heyeti umumiyesi 24 saat zarfında sıcaklığı 30 dereceden aşağı düşmeyen bir yerde bulundurulur. Sonra bundan münasip miktarda alınarak kuru kitnalara katılır.







© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.